Mavi

Ruzgarli masalar, ruzgarli sohbetler, ruzgarli yazilar ve ruzgarli sarkilar

Günü gül eylemek

Su an hayatini yasamaya ne dersin?

Gir kendi kanina, zehirle farkli bir seyler yapma istegiyle, git denize, sinemaya, bir cafede mecmua oku ya da yuru aksamustu... Ama yalniz basina dost... Tum yalnizliklarinla baris bugun, tum toplumun goz suzmelerini it elinin tersiyle... Masada kendine yer ac, bir bira soyle, bir kahve ic... Kendinin tadini cikart ki daha guclen, daha olumsuzles, daha tani kendini... 

Bil ki kendini tanidigin her gun daha yeserecek icin ciceklerle...

Mutlu pazarlar

Boyluboyunca

Yine her sey grilesti, sokak lambasi yuksekliginden bakiyorum onume... Hava belli belirsiz pembe, manzarada evler agaclar ayni ton. An kendini stand by a almis, ruzgar duruyor, gemi isiklari sabit...

Bir yazma istegi dostlar icimde, nefes alislarimi sayiyorum. Kontrastim, konturbasim ve konturlarim gri bugun...

Ah su Candy crush

Eger tam bugun tam su an tam olarak bu dakika... 

Yazmazsam bloguma, simdiye kadar ki tum kelimelerime, keyifle yasadigim her aksamustume... Alsacaga, poligona, cek74e, tum sahil kasabalarina, ucamayan her kusa, icilen her ickiye, buyuyen her cicegime, manavdaki tum meyvelere, icime agladigim her geceme, beklemekten yoruldugum her gunume, yumurta ile yapilan tum yemeklere, kutup hissi veren eski evime, anneanneme, fridaya, revolutiona, beni sirilsiklam eden yagmurlara ve guneslere ayip olur... 

Blogum bir yil daha buyudu, yurumeye, konusmaya basladi artik dostlari...