29 Mart 2015 Pazar

hain dünya

İyice kimseye anlatamayip kendi icimde kalayim diye sesimi kaybettim.

27 Mart 2015 Cuma

galaksimin tüm düzeni bozulur

bir baktım ay kırpmış kendini kare olmuş, güneş bir doğuda bir batıda, tüm gezegenler yolundan çıkmış birbirlerine çay içmeye gidiyorlar...

"Peki yıldızlarım nerede?"
"Yıldızların sen düşünürken başka gezene taşındı" dedi küçük astronot.

9 Mart 2015 Pazartesi

içimde bir sıkıntı var

Öyle bir sıkıntı ki, midemle yemek borumu çamaşır sıkar gibi sıkıyor... Beraberinde düzensiz nefes alışları, ayak ve ellerde üşümeli titreme. Uykusuz ya da uykulu gibi - ki biz ikisini de genelde aynı anlamda kullanırız - bir mod...
Aslında buna en iyi gelen şey; deniz kokusu duyduğun bi yerde bahar havası, bol buzlu bir ice tea ya da ince kesim bardakta - rakı bardağı tercihimdir - 50 cl bira, güzel bir kaç müzik - birkaç derken, bir playlist dolusu -, bir de okuyacağından emin olmadığın ama ara sıra aralarında, cümle balıkçılığı yapacağın birkaç dergi...

Sitemim bunları yapmama an itibariyle izin vermeyen; iklime, özel sektöre ve mağduru oynayan kendime...

iyi haftalar olsun dostlar

4 Mart 2015 Çarşamba

okurun yazarı, yazarın kendini dinlemesi

Canım sıkıldığında, ya da kafam çok meşgul olduğunda şiir okurum dostlar. Gözlerimi kaparım, önümde koca şair listesi, tıklarım birine hangisi çıkarsa... Sonra hangi şair hangi şiiri hangi satırıyla hitap edebilecek diye ruhuma arar tararım. Bazen kısa sürede tercüman sözcüklerimi bulurum, bazense saatler sürer istediğim ama ne istediğimi bilmediğim şiiri bulmak.
Okuyucu olmanın çok acımasız olduğunu düşünüyorum bazen... Sanki okuyucu koşturan bir çocuk, yeni oyuncağını kırıp dökebilecek kadar ilkel, tabii heyecanlı bunun yanında, dünya keşfine aç...
Yazar olmaksa her kelimeye özenmek, mükemmelliyetçiliğin yazılı hali, daha dingin, daha acelesiz, yeni uyanmış, keşfedilecek ve gün batımına saatleri olan bir orman gibi...