4 Temmuz 2012 Çarşamba

Frappe ile masa uzerinde unutulmus soguk nescafe

İnsan yasaklar ve cezalar icinde yasayan bir canli... Biraz aciz, biraz caresiz, biraz gucsuz... Biraz dememin nedeni; insanin kendini farkli konseptlerde yasadigi anlar var. Bazen tum daglari delen ferhat gibi, bazen de toprak altindan disari cikamayan bir kostebek gibi. Su an oturdugum kafede bir suru insanla ayni ortami paylasiyoruz. O ya da bu nedenle ve o ya da bu karakterle su an buradayiz. Kimi kendini herkesten farkli, kimi ise siradan hissediyor belki... Peki ya sen? Nasilsin bugun? Okuyor musun bu yaziyi? Meydan okuyor musun dunyaya? Otobana atasin mi geliyor kendini yoksa? Belki su an kuslarin civiltisini, sarabin rengini ve o cir cir boceklerinin igrenc vikaylamalarini hayatinin en guzel sesleri, goruntuleri zannediyor ve hayati seviyor, belki de kusun pisligine lanet edip, sarabin sen de yaratigi bas agrisiyla o cir cirlari hic cekemiyorsun. Sonuc olarak yasiyorsun, gormek istedigin, gulmek istedigin gibi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder