Bam Bam vuruyor bir şey, omuriliğimin üzerinde kafatasımın içinde... Parmaklarımı uyuşturuyor, bileklerimden itibaren sanki. Sırtım da o ağrı ahengine uyum sağlarca düşman bana. Canımı sıkıyorlar... Tansiyon düşer gibi, Sugar Factory gününden yaşadıklarıma yakın, lakin bu defa, ofiste, masada, ekranda.
İçim çığlık çığlık, git dinlen! diye bağırıyor... Kolay mı dersiniz? Asla! İşler var masada kağıt kağıt, yazılarak, konuşularak, gidilerek halledilen...
İşte dostlar görüyorsunuz; Kolay değil yaşamak, mümkün değil her gün sağlıklı olmak, yine de imkansız değil ayakta kalmak...
Bir az şekerli türk kahvesi, bir limonlu su, tatlı muhabbetler, bir balık sever, iki elli bir masaj iyi geliyor gönlüme...
Düşsem düşerim de düşmeyesim var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder